Ruj Dosyası

Herkese merhaba,
Bugün, sizlere yaz, kış, gündüz ve gece makyajlarında rahatlıkla kullanabileceğiniz nude tonlardaki ruj tavsiyeleri ile geldim. Birçok kadının vazgeçilmezleri arasına giren nude tonlardaki rujlar, hemen hemen her makyajda rahatlıkla kullanabileceğimiz günün kurtarıcıları.


Ben de elimde bulunan nude tonların incelemelerini yapıp, artıları ve eksileri ile sizlerle paylaşmak istedim. Fotoğraftaki sıraları ile yukarıdan aşağıya sırayla bakalım bu güzelliklere😊






Essence matt matt matt longlasting lipglos ( 02 Beauty - Approved ): Adına bakınca mat bir ruj bekleniyor. Ama pek mat denemez. Kremsi yapıda sürümü kolay bir ruj. Fakat matlaşmıyor ve pek uzun süre kalıcılığı yok. Gün içerisinde, özellikle bir şeyler yiyip içtikten sonra  tazelemek gerekiyor. Artısı ise kesinlikle dudakları kurutmaması. Nemli ve yumuşak yapıda olmasından dolayı dudakları kurutup çizgi çizgi görüntüye neden olmuyor. Tonu ise gerçekten güzel bir nude.




Pastel Day Long Lipcolour Kissproof ( 31 numara ): İşte benim göz bebeğim. Pastel'in Day long serisini sevmeyen yok neredeyse. Bende sadece bu tonu var. Neden diğer renklerini henüz almadım bilemiyorum. Ama bu rujun yapısı, kalıcılığı gerçekten çok iyi. Saatlerce yerinden kımıldamıyor. Bir şeyler yiyip içseniz dahi tazelemeye ihtiyaç duymuyorsunuz. Resmen sür unut bir ruj😊Swachta oldukça kahverengi görünse de biraz pembelik barındırıyor içinde ve dudak renginize göre biraz farklılık gösterebiliyor. Benim yaz kış vazgeçmediğim sürekli elimin altında olan bir ruj. Fakat uygulamadan önce dudakları nemlendirmek gerek. Sanırım tek eksisi bu.







Gabrini Lip&Eye Express ( 105 numara ) : Bu kalem tarzı olan pratik bir ürün. İster far, isterseniz de ruj olarak kullanabiliyorsunuz. Acil durumlarda elinizin altında bulunması gereken ürünlerden. Kalıcılığı da iyi sayılır. Yine de yeme içmeden sonra tazelemek isteyebilir. Bir de beyaz tenliler için değil de esmerler için çok daha uygun bir renk olduğunu düşünüyorum. Beyaz tenlileri biraz soluk gösterebilir ruj olarak kullanıldığında.







Rimmel London Kate ( 56 Boho Nude ) : Rimmel London'ın Kate serisine ait bu ruj ambalajı, kokusu, rengi ve kremsi yumuşacık yapısıyla gerçekten harika. Fakat kalıcılık anlamında kötü. Mat yapıda olmadığından sürekli tazelemek gerekiyor. Ama sadece kokusu için bile alınabilir. Bir de mat rujların dudakları kurutmasından şikayetçi iseniz bu kremsi, satin bitişli ruju seveceğinize eminim.






Alterra ( 06 Terra ) : Bu rujdan daha önce instagram hesabımda da bahsetmiştim. Kokusu bana geçmişi, çocukluk günlerimi hatırlatıyor. Kokladığım anda kendimi annemin makyaj masasındaki rujlarını koklayan o küçük kız gibi hissediyorum hep. Yapısı Rimmel London'ın rujuyla benzer. Yumuşak, sürümü oldukça kolay. Ama bu da kalıcılık konusunda bek iyi değil.Tonundan bahsedecek olursak ,biraz pembe - lila gibi bir ton barındırıyor. Nedense yazın daha çok tercih ettiğim bir ruj. Kışın daha kahve ağırlıklı rujlara elim gidiyor. Kremsi yapıdaki rujları sevenlerin koleksiyonunda olması gereken bir ürün.





Essence Long Lasting ( 26 Numara ) : Essence'in bu ruju içerisinde biraz lila ton barındırıyor. Dudak rengine yakın bir tonu var. Beyaz tenlilerde daha hoş duracağını düşünüyorum. Kalıcılık açısından bu da sınıfta kalır maalesef. Ama dudaklarınızı kurutmayan ve doğal tonlarda bir ruj arıyorsanız buna bakabilirsiniz.








Wet'n Wild ( E902C Bare İt All ) : Evet sıra geldi adını Mac Velvet Tedy muadili olarak duyuran, Bare İt All'a. Muadil mi değil mi tartışmasına hiç karışmadan rujumuzu yorumlamaya geçelim😊 Aslında ben de adını Mac muadili olarak duymuş ve bir süre gittiğim hiçbir Gratis mağazasında bulamayınca, daha da merakla arayıp, bulunca 2 tane birden almıştım. Aldığıma asla pişman olmadım. Çünkü yapısı, rengi ve kalıcılığı benden tam not aldı. Gerçi kalıcılık kısmı pastel'in ki kadar değil ama gün içerisinde uzun süre dayanıyor. Fakat tazeleme yaptıkça dudakları biraz kurutabiliyor. Yine de bittikçe almaktan vazgeçmeyeceğim rujlarımdan biri. En kötü yanı ise maalesef ambalajları. Gerçi Wet'n Wild'ın pek çok ürününde aynı sıkıntı var. Fotoğraftan da göreceğiniz gibi rujun kapağı parçalanmış durumda. Çantada taşımaya uygun değil bu yüzden. Ne zaman yanımda taşımaya kalksam kapakla ruju çantanın farklı yerlerinde buluyorum.😡 







Lr Colours ( 1 Numara ) : Yine yumuşak yapılı bir ruj daha. Sürümü oldukça kolay. Dudaktaki duruşu ıslak ya da benim değişimle bir miktar yağlı makarna yemiş gibi😊 Doğal tonlarda ıslak bitişli ruj arayışında olanların seveceği bir ruj bence. Ama ne yazık ki bununda kalıcılığı yok. Sürekli tazelemek gerekiyor.








Evet kızlar benim makyaj koleksiyonumdaki nude tonlar barındıran rujlarım bu şekilde. Umarım içlerinde hoşunuza giden tonlar bulabilmişsinizdir. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...




Garnier Micellar Kusursuz Makyaj Temizleme Jeli

Merhaba,
Bugün ki yazımızın konusu başlıktan da anlaşıldığı gibi Garnier makyaj temizleme jeli. Bu ürün, birkaç ay önce alıp 1 - 2 defa deneyip başka ürünlere geçiş yaptığım için banyo dolabında yeniden kullanılmayı bekliyordu. Neden bitirmediğimi hiç anlamadım.😯

Geçen gece makyaj temizleme pamuklarımın bittiğini görünce, ufak çaplı bir şok yaşadıktan sonra, dolapta kendisini gördüğüme çok sevindim 😊 Çünkü ilk denememde sevmiştim bu ürünü. Pratik olması da sevmemde ki en büyük nedendi. Normalde, ben makyajımı önce micellar sularla temizleyip, ardından temizleme jeli ya da köpüğü ile tüm yüzümü yıkıyorum ve ondan sonra da tonikliyorum. Ama bu ürün sayesinde micellar suyla temizleme ve yüzümü yıkama işlemini tek bir adımda yapabiliyorum. Yüz, göz ve dudak makyajınızı temizleyebildiğiniz bir ürün. Bu da farklı farklı ürünler kullanmaya üşenenler için güzel bir şey😊



Parfüm ve paraben içermemesi de güzel bir tercih nedeni. Hassas ciltlerin de kullanabileceği bir jel. Tek kötü yanı ise gözleri bir miktar yakması. Yoğun göz makyajınızı temizlerken biraz fazla gözlerinizi ovuşturduğunuzda ürün göze kaçabiliyor ve bu da gözlerin yanmasına neden oluyor. Bu nedenle çok yoğun göz makyajınız varsa, önce göz makyajı temizleme suyu ile ön temizlik yapmak bu yanmadan kurtulmanızı sağlar. Onun dışında kesinlikle kötü bir yanını göremedim. Kullanmaya devam edeceğim bir ürün kesinlikle. Özellikle seyahatlerde birden fazla ürün yanınızda taşımak yerine tek bir ürünle cildinizi temizlemek de işinizi kolaylaştıracak. Fazladan bir ürüne yer ayırmak zorunda kalmayacaksınız.

Sizler bu ürünü kullandınız mı? Sizin deneyim ve düşünceleriniz benim için önemli. Aşağıya yorum bırakırsanız çok sevinirim. Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...




Yenilenen Saç Bakım Rutinim

Merhaba,
Blogumu yeni açtığım dönemlerde saç bakım rutinimden sizlere bahsetmiştim. Ama aradan epey bir zaman geçti ve tabi ki rutinimdeki bazı ürünler de değişti. O nedenle yeni bir saç bakım rutini yazısının gelmesi gerekiyordu.


Birkaç ay önce saçlarımı kendim boyamaya çalıştım. Başta istediğim sonucu alamadığım için yeniden tüm saçımı oryelle açıp, önce kahverengi yaptım, ardından da kulak hizasından aşağısını yine oryelle açarak ombre yaptım. İkinci denememde istediğim sonucu elde ettim. Fakat saçlarımın da fazlasıyla yıpranmasına neden oldum. Bu nedenle saç bakımımı biraz daha arttırmam gerekti. Ama önce saçlarımın yanan uçlarının bir miktarını keserek işe başladım. Fakat saçımda kat olduğu için uçların biraz daha yukarılarında da aynı sorun vardı. Tabi o kadar kısa kesmeye cesaret edemedim. Bunun yerine saçlarımı yoğun bir bakıma alıp, hızlı uzaması içinde bazı ürünler kullanmaya başladım. Hızlı uzaması, saçlarımın geri kalan kısımlarında ki yanıkları da kesmem için gerekliydi. Şimdi bu evrede neler kullandığıma  geçelim artık.




Öncelikle haftada bir kere uyguladığım Supergro Botanika Oils'ı haftada 2' ye çıkardım. Fındık büyüklüğündeki ürünü ellerimle ısıtıp, saçlarımın diplerine masaj yaparak uyguladıktan sonra elimde kalanını saçımın boyuna ve uçlarına güzelce yedirip en az 1 - 2 saat beklettikten sonra yıkadım. Bazı haftalar da ise bir gün bu yağı, birkaç gün sonra da doğal hindistan cevizi yağını aynı şekilde uyguladım. İster hindistan cevizi yağı isterseniz de supergro kullanarak hem saçlarınızın yıpranmasını, dökülmesini önleyebilir, hem de daha hızlı uzamasını ve gürleşmesini sağlayabilirsiniz. 





Yağlarla bakım yapmadığım zamanlarda ise duşa girmeden 2 - 3 dakika önce İsana'nın boyalı saçlar için bakım kürünü yine saç diplerime masaj yaparak ve kalan ürünü de saç boylarıma ve uçlarıma yedirerek bekledim. 100 ml. olan bu kremin içerisinde keratin ve argan yağı bulunuyor. Boyalı, gölgeli ya da işlem görmüş saçlara canlılık, parlaklık ve yumuşaklık sağlıyor. Açıkçası çok işe yarayıp yaramadığından pek de emin değilim. Ama kullanmaya devam ediyorum.




Duşa girdiğimde ise, saçlarımı içerisine çam terebentin yağı eklediğim şampuanımla 2 defa yıkıyorum. (Bu ara kullandığım şampuan Loreal Elseve'in Arginine DirençX3 dökülme karşıtı şampuanı). Daha önceki yazılarımdan birinde çam terebentin yağının pek çok faydasından bahsetmiştim sizlere. En önemli özelliği ise saçlarınızın hızlı ve sağlıklı uzamasını sağlaması. Ben de bu nedenle eskiden de kullandığım çam terebentine geri dönüş yaptım. İyi ki de yapmışım bu dönem içerisinde saç uzama hızımda oldukça etkisi oldu eski dostumun 😊




Ardından saç dibimden uçlarına kadar Ammino Keratin bakım maskesini uygulayıp 5 dakika beklettikten sonra duruluyorum. Gerçi bu ürün maske ama ben saç kremi gibi saçlarımı her yıkamada kullanıyorum.Özellikle keratinli olan bu maske, saçlarımın yumuşamasında oldukça etkili oldu. O kadar etkili ki banyodan sonra saçıma ekstra bir ürün kullanmadan rahatlıkla tarayabiliyorum. (Sizlerde benimkiler gibi yıpranmış saçlara sahip değilseniz bile bu maskeyi denemenizi tavsiye ederim.)










Ama yine de bakımı abarttığım için ben saçlarımın nemini biraz aldıktan sonra İnecto Naturals'ın hindistan cevizli serumunu kullanıyorum ve saçlarımı öyle tarıyorum. Bu serumdan da oldukça memnunum. İçeriğinde saf organik hindistan cevizi yağı bulunuyor. Daha çok saçlarımın boyuna ve uçlarına bezelye tanesi kadar ürünü elimde biraz ısıttıktan sonra uyguluyorum. Ardından saçlarımı tarıyorum. Ben genelde saçlarımı sadece duştan çıktıktan sonra bu ürünü uygulayıp tararım. Kuruyken saçlarımı taramak yerine sadece elimle dolaşan yerlerini biraz açarım. Çünkü saçları kuruyken taramak kırılmasına neden oluyor.




Genelde saçlarıma ısıl işlem uygulamamaya çalışıyorum. Çok fazla yıprandığından dolayı saçlarım, ısıl işlemler daha da yıpranmasına neden oluyor. Ama nadiren de olsa ısıl işlem uyguladığımda  öncesinde yine Isana markasının uzun ve yıpranmış saçlar için olan bakım yağını uyguluyorum. Bu yağ saça bakım yaparken 230 dereceye kadar olan ısıdan da saçları koruyor. İçeriğinde jojoba yağı bulunan bu yağı, günlük olarak saçlarıma bakım yapmak için de kullanıyorum. Benim saçlarım neredeyse sırtımın ortasına kadar geliyor. Bu üründen 2 pompa kadar kullanmak yeterli oluyor. Mis gibi bir kokusu var. Ama maalesef çok uzun süre kalmıyor saçta kokusu.






Saçlarıma biraz takık olduğum doğrudur. Birkaç yıldır uzun saç kullanmak istediğimden dolayı sanırım takıntılı oldum bu konuda. Ama bir kadının en önemli aksesuarı bence saçlarıdır. Her kadın makyaj yapmak zorunda değildir. Ama temiz bir cilt ile temiz ve bakımlı saçlara sahip olmalıdır bence. O nedenle özellikle de boyadan yıprandığı için onlara daha yoğun bir bakım uyguluyorum. Size bu kadar ürün fazla gelmiş olabilir. Ama umarım ürünlerin içerisinden ihtiyacınıza uygun olanlar hakkında yeterli bilgi sunabilmişimdir. Saç bakım rutinimdeki ürünler değiştikçe bu yazıyı yenilemeyi planlıyorum. Ama şimdilik kullandığım ürünlerden memnunum. Değiştirmeyi düşündüğüm bir ürün yok. Buraya kadar sabırla okuduğunuz için teşekkür ederim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...


Maybelline Fit Me!

Merhaba,
bugün sizlerle çok sevdiğim bir ürünün incelemesini yapalım mı? Başlıktan da anlaşıldığı üzere bugünkü yazımızın konusu Maybelline Fit Me Fondöten.

Benim cildimde renk eşitsizlikleri dışında gizlemek istediğim pek bir sorun olmadığı için, fondöten kullanmayı pek sevmiyorum. Genelde tercihim BB kremler oluyor. Ama, fit me' nin yeri ayrıdır bende. Yağlı ve karma ciltlerin çok severek kullandığı bu fondöteni yaklaşık bir yıldır kullanıyorum. Cildime verdiği mat görüntüyü çok seviyorum.




Ürünün vaatlerinden biraz bahsedelim önce;
  • Özel pudra içeriği ile parlamayı kontrol altına alır ve gözenekleri gizler.
  • Cilt rengine ve dokusuna kusursuz uyum sağlar.
  • Doğal, mat bir görünüm verir.
Bence ürün vaatlerini tamamen yerine getiriyor. Renk eşitsizliklerimi ve gözeneklerimi mükemmel kapatırken yüzümde kalıp gibi durmuyor. Gün içerisindeki cildimde oluşan yağlanmayı kontrol altına alıyor. Yanaklarım kuru olmasına rağmen oralarda da kusursuz bir görünüm sağlıyor. İçeriğinde pudra olmasına rağmen kuru ve pul pul bir görüntü oluşturmuyor.





Ama ürünü sizlere tavsiye etmeden önce, biraz daha detaylı bir inceleme yapmak istedim. Yaptığım incelemeler sonucu maalesef içeriğinde iki farklı paraben türüne rastladım. Açıkçası ürünü alırken içeriğine bakmak aklıma gelmemişti. Önceleri bu kadar bilinçli davranmıyordum. Ürün içeriklerini kontrol etmek yerine, başkalarının tavsiyeleri olan ya da merak ettiğim ürünleri alıyordum. Son birkaç aydır çok daha sık gördüğümüz zararlı kozmetikler gibi yazıları okudukça, daha bilinçli davranmaya başladım. Artık yeni aldığım ürünlerde mutlaka içeriğine bakıyorum.




Gerçi parabenler konusunda hala net bir görüş olmamakla birlikte, yaygın olan kanser yapma riski olması yönünde. Güzelleşmek adına kansere sebep olan ürünleri kullanmayı hiç kimse istemez sanırım. Piyasa da içerikleri temiz olan ve aynı etkileri gösteren pek çok farklı marka ve ürün bulunmakta.


Bende bu fondöteni çok sevmeme rağmen tekrar almayı düşünmüyorum. Şu an aynı etkilere sahip yeni ürün arayışındayım. Bulduğum takdirde sizlerle kesinlikle paylaşacağım. Sizler de eğer böyle bir ürünü biliyorsanız bizimle paylaşırsanız sevinirim. Güzel yorumlarınızı bekliyorum. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...




Hindistan Cevizi Yağının Faydaları 2

Yapılan araştırmalara göre en sağlıklı gıdalardan biri olduğunu kanıtlayan hindistan cevizi yağı üzerinde, 1500'den fazla çalışma bulunmaktadır. Bir önceki yazımda kısaca bahsettiğim pek çok faydasını sizlerle gördük. Vücudumuzu içten dışa doğru sağlıklı hale getirebilen mucize bir gıda.




Yazımın ikinci bölümünde nelere iyi geldiğini biraz daha detaylandırarak anlatmak istiyorum. Eminim işinize yarayacak pek çok bilgiyi bulabileceksiniz.

                    


Kanser Düşmanı

Hindistan cevizi yağının çok güçlü anti-kanserojen özellikleri vardır. Kanserli laboratuvar hayvanları hindistan cevizi yağı içeren diyetle beslendiklerinde, kanserojen etkilerinin tamamen tersine döndüğü ispatlanmıştır.


Yurt dışında yapılan araştırmalar, hindistan cevizi yağının içerisinde bulunan Laurik Asitin kanser hücrelerini, özellikle kolon kanseri hücrelerini yok ettiğini göstermektedir. Bu konu hakkında daha detaylı bilgilere siz de internetten yapacağınız küçük bir araştırmayla ulaşabilirsiniz.




Kalbe İyi Gelir



Yapılan araştırmalara göre, hindistan cevizindeki doymamış yağların LDL kolestrolünü (Kötü Kolesterol) düşürmeye yardımcı olduğu ve HDL koleterolünü (İyi Kolesterol) yükselttiği görülmüştür. Bu da kalp hastalıklarına yakanlanma riskini azaltmaktadır. Ayrıca HDL kan damarlarını temizler ve onları sağlıklı tutar. Sağlıklı kan damarları kalp krizi ve felç gibi hastalıklara yakalanmamızı önler.





Harika Bir Antioksidandır

Hindistan cevizinde bulunan bileşenler; bakteri, virüs ve mantarlarla savaşır. Bu sayede akne, grip gibi enfeksiyon taşıyan hastalıklardan vücudu korur. Genç kalmanızı sağlar ve hastalıklarla mücadele eder.




Mideniz de Onu Sevecek


Mide rahatsızlıklarında da etkili olan hindistan cevizi yağını günde 1 kaşık tüketmek, hem mide yanmanızı azaltır, hem de ülser tedavinize yardımcı olur.




Kilo Kontrolünde Size Destek Sunar

Hindistan cevizi yağı, yağ oksidasyonunu artırmaktadır. Bu da vücutta daha az yağ depolanmasını sağlar. Ayrıca vücudun kullandığı enerji miktarını arttıran hindistan cevizi yağını, yemeklerde diğer yağlar yerine tercih etmeniz kilo kontrolü sağlamada size faydalı olacaktır.



Vücut Çatlakları



Kilo alıp vermekten kaynaklanan çatlakları hindistan cevizi yağı ile önleyebilirsiniz.





Güneşin Zararlarından Korur


Tropik bölgelerde yaşayan yerliler, güneşin zararlı ışınlarından korunmak için, ciltlerine hindistan cevizi yağı sürerler.Kimyasal ve katkı maddesi içermeyen hindistan cevizi yağı, sizi yapay güneş kremlerinden daha iyi korur.






Cilt Sorunlarına İyi Gelir


Sivilce, egzama ve sedef gibi pek çok cilt problemi için kullanabilirsiniz. Birçok kişi bu konudaki deneyimleri hakkında olumlu sonuçlar elde ettiğini belirtmiştir. Fakat bu konu hakkında bilimsel araştırmalar hala devam etmektedir.






Göz Kremi Olarak Kullanılabilir



Göz altlarında oluşan şişliklere ve kırışıklıklara oldukça faydalıdır. Her gece göz kremi yerine göz çevrenize 1 - 2 damla hindistan cevizi yağı kullanarak doğal bir bakım yapabilirsiniz.






Uçuk Tedavisinde Kullanılır



Antiviral özelliği sayesinde, uçuğa neden olan bakterileri öldürür. Uçuk çıkacağını hissettiğiniz zaman dudağınıza hindistan cevizi yağı uyguladığınızda uçuğun kaybolduğunu görebilirsiniz. Ayrıca iyileşmeyi hızlandırmak için 1 damla mercanköşk yağıyla da karıştırabilirsiniz.






Arpacıklar İçin



Arpacığın üzerine ya da göz çevrenize hindistan cevizi yağı uygulayarak tedavi edebilirsiniz.






Tıraş Kremi ya da Losyonu


Hindistan cevizi yağı, jiletin ciltte pürüzsüz bir şekilde kaymasını sağlarken, cildi yumuşatır. Ayrıca tıraş sonrası oluşan kızarıklıklardan şikayetçi olan hassas ciltler için de yatıştırıcı etkisiyle tıraş sonrası losyonu olarak kullanılabilir.





Saçlar İçinde Faydalı


Aslında hindistan cevizi yağı hakkında en yaygın bilgi, saçlara iyi gelmesidir. Birçok kadın, saçlarına hindistan cevizi ile maskeler yapmaktadır. Özellikle boyalı, yıpranmış ve kuru saçlar için maske olarak kullanılması saçları önemli ölçüde iyileştirmektedir. Dolgun, parlak ve hızlı uzayan saçlar için ister tek başına isterseniz farklı yağlarla harmanlayarak kullanabilirsiniz. 



Hindistan cevizi yağının faydaları saymakla bitecek gibi değil. Ama oldukça uzun bir yazı olduğu için ben bu kadarını paylaştım sizlerle. Eğer bunlara eklemek istediğiniz farklı bir yararını biliyorsanız yorumlarda bizlerle paylaşırsanız sevinirim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere, hoşçakalın...





Görseller alıntıdır.