Sagalassos




Bir gün yolunuz Burdur'a düşerse uğramadan geçmemeniz gereken antik kent Sagalassos; Antalya'ya 110, Isparta'ya ise 41 km uzaklıkta, Burdur'un Ağlasun ilçesinde yer alıyor. Yüksek dağların üzerine kurulmuş kentin kalıntıları bile insanı adeta büyülüyor. Denizden 1450 ile 1600 m. arası yüksekliğe kurulmasının sebeplerinden biri de, burada suyun bol oluşu. Suyun dışında seramik kap ve tuğla yapmaya elverişli kil ile metal eşya yapmaya uygun madenler de bulunuyormuş.




Kentte gezerken zaten hakkında detaylı bilgiler edinebileceğiniz pek çok bilgilendirme tabelası var. Onun dışında ise giriş kısmında bulunan küçük müzesinde kentin, ekonomisi, yaşam tarzı, dini inançlarına kadar her şey hakkında bilgi edinebileceğiniz yazılar ve kentin maketini görebilirsiniz. Ayrıca yaptığınız geziden küçük bir hatıra kalmasını isterseniz, bir otomat makinasından 5 tl ile 30 tl arası fiyatlarla bileklik, magnet, bozuk para cüzdanı, seramik çanak gibi şeyler alabilirsiniz. Yalnız bir şeyler almadan önce makinanın nasıl çalıştığını iyi okuyun. Yoksa bizim gibi 5 tl'lik ürüne 10 tl verebilirsiniz😊





Kentin yukarı agorasında karşınıza çıkan restore edilmiş bu heybetli çeşmesi, yaklaşık 13 m. yüksekliğe sahip. 






Çeşmede bulunan heykeller, sütunların ve kemerlerin üzerindeki çeşitli rölyefler görülmeye değer.





                 






Kentte ayrıca bir de bu küçük çeşme var. Bu çeşmeden su içebiliyorsunuz. Tadı biraz metalimsi ama gitmişken tatmak isteyebilirsiniz belki. Gerçi ben içmeye cesaret edemedim ama, arkadaşım hiç düşünmeden tattı. O zaten gördüğü çeşmelerin sularını tatmayı sevdiği için, bunu tatmasa şaşırırdım😊


      


Sagalassos'da çeşmeler dışında büyük bir Roma hamamı, kütüphane, kent konağı, kilise ve devasa bir tiyatronun kalıntılarını görebilirsiniz.



5000 nüfuslu kentte, 9000 kişilik kapasiteye sahip bu tiyatroyu görünce, dönemin insanlarının sanata ne kadar çok değer verdiğini bir kez daha anlıyor insan.




Sagalassos geçirdiği büyük depremler, veba salgınları gibi durumlardan sonra yavaş yavaş terk edilmiş. Gün yüzüne çıkması ise ilk 1706 yılında başlanan arkeolojik kazılarla olmuş. Fakat bugün hala kent araştırılmaya ve arkeologlar tarafından incelenmeye devam ediliyor. Geziniz bittikten sonra eğer kazılarda çıkartılan eserleri görmek isterseniz, Burdur müzesini ziyaret edebilir burada kazılardan çıkan tüm eserleri görebilirsiniz.




Antik kenti kışın 09:00 - 17:30 saatleri arasında istediğiniz her gün gezebilirsiniz. Kapalı günü yok. Giriş ücreti ise 10 tl. Mümkünse daha sıcak bir mevsimi seçin yoksa benim gibi biraz üşüyebilirsiniz. Gerçi geniş bir alana sahip kenti dolaşırken epey bir yürüyüş yaptığınız için sonradan ısınıyorsunuz😊 




Neden Gezi Yazıları Yazmaya Başlıyorum?

Bugüne kadar blogumda; deneyimlediğim ürünlerin olumlu ve olumsuz etkilerini,bakım rutinlerimi ve alışverişlerimi paylaştım. Fakat düşününce benim hayatım sadece bunlardan ibaret değil ki dedim ve bundan sonra sizlere gezip gördüğüm yerleri de anlatmaya karar verdim. Çünkü bu blog sadece makyaj ya da kozmetik blogu değil, kişisel bir blog. 

Hepimizin hayatında ilgi duyduğu yapmaktan keyif aldığı pek çok aktivite var. Makyaj yapmak da benim ilgi alanlarımdan sadece biri. Ama bunun dışında gezmeyi, farklı tatlar denemeyi severim. Bunun yanında elişleri, DIY projeleri gibi pek çok ilgi alanım da var.




Bundan sonra diğer ilgi alanlarım hakkında da paylaşımlar yapıp hem beni daha çok tanımanızı, hakkımda fikir edinmenizi sağlamak, hem de farklı ilgi alanları olan birçok insana ulaşabilmek, sizlerle fikir alışverişinde olmak istiyorum.

Başlamış olduğum bu gezi yazıları tabi ki, sadece bu konuda blog yazan arkadaşlarımınki kadar detaylı ya da profesyonel olmayacaktır. Sadece gezip gördüğüm yerleri ya da beğendiğim bir restoranı, cafeyi sizlere tavsiye etmek. Orada benim ilgimi çeken şeyleri paylaşmak amacım. Bu yerler belki sizin de daha önceden gidip gördüğünüz mekanlar ya da şehirler olabilir ve bana tavsiyelerde bulunursanız tekrar yolum düştüğünde sizden  gelen önerileri de denerim( ya da önerdiğiniz yerlere de giderim). Bazen de sizlerin gitmediği bir yeri anlattığımda size de güzel bir alternatif sağlayabilirim diye düşünüyorum. Hem de bana da bir nevi anı defteri olacak bu yazı dizileri😊






Görsel alıntıdır.

Loreal Mucizevi Yağ 3'ü 1 Arada Temizleme Jeli

Herkese merhaba,
Bugün kullananların çok sevdiği, kullanmayanların ise merak ettiği bir ürünle geldim. 

Loreal 3'ü 1 arada temizleme jelinin, 3 farklı kullanım alanı var. Yüz ve gözlerde kullanılabilen, jel dese de, krem yapıda bir ürün bu. Makyaj çıkarma, günlük temizleyici  ve besleyici masaj denilen kullanım alanları var.

150 ml'lik ürünün kullanım süresi 6 ay. Düzenli kullanımla 6 aydan daha çabuk bitebilecek bir ürün. Özellikle de, 3 özelliğini de kullananlar için çabuk bitebilir. Kokusu oldukça güzel, fiyat olarak da ortalama denilebilir. Ben Bim'den 12,95 TL gibi bir fiyata almıştım. Makyaj çıkarmada oldukça başarılı, yoğun göz makyajlarını bile sorunsuz çıkarıyor. Geride ise temiz ve yumuşak bir cilt bırakıyor. Kuru ciltlerin daha çok seveceğini düşünüyorum. Özellikle tek başına cilt temizliğinde bu ürünü yağlı ya da karma ciltler pek sevmeyebilir. Çünkü krem yapıda olduğundan, yağlı bölgelerin bir süre sonra yağlanmasına neden oluyor. Ama kuru bölgelerde kesinlikle harika bir etkisi var.




Ben ürünü sadece makyaj temizlemede kullandım. Makyajımı bununla çıkardıktan sonra, bir önceki yazımda bahsettiğim temizleme jeliyle cildimi temizliyorum ve ardından da tonikleyip nemlendirici uyguluyorum. Benim gibi karma cilde sahip olanların günlük temizleyici olarak kullanımına uygun bir ürün değil.

İçeriğinde mineral yağlar, sitrik asit ve maalesef methylparaben barındırıyor. Methylparaben diğer paraben türevlerine göre daha masum  bir madde ve ürünlerin raf ömrünü uzatmak için kullanılıyor. Ama tabi bu durumda " Paraben parabendir ben cildimden uzak tutarım " diyenler olabilir. Fakat şu da var ki, hala parabenlerin tam olarak zararlı oldukları da kanıtlanmadı. Ama yine de temkinli olmak iyidir.

Isana Young Meyve Asitli Yüz Yıkama Jeli

Herkese merhaba,
Geçen ay Isana markasının meyve asitli toniği hakkındaki deneyimlerimi sizlerle hem blogumda, hem de instagram hesabımda paylaşmıştım. Yüz temizleme jeline o zaman ihtiyacım olmadığı için almamıştım. Fakat instagram'da onunda iyi olduğundan bahsedilince yorumlarda, elimdeki ürün bitince denemeye karar verdim. Paylaşımdan birkaç gün sonra aldım ve bugüne kadar da yeterince denediğimden, artık sonuçları sizinle paylaşmak istedim.


Bu temizleme jeli karma ve akneye meyilli ciltlere özel bir ürün. Cildi kir, yağ ve makyaj kalıntılarından gayet iyi temizliyor. Cildinizi temizlerken pek çok temizleme jeli gibi cildi kurutmuyor. Tertemiz, yağdan arınmış ve yumuşacık bir cilt elde ediyorsunuz. Göz çevresi hariç tüm yüze, cildinizi biraz nemlendirdikten, sonra masaj yaparak uyguluyorsunuz ve ardından bol suyla duruluyorsunuz.  Temizleme jeliyle cildinizi temizledikten sonra aynı serinin toniği ile de yüzünüzü toniklerseniz etkisini arttırmış olursunuz. 

İçeriğinde bulunan meyve asitleri ile hücre yenilenmesini tetikleyerek, daha canlı ve kadifemsi bir cilt elde etmenizi hedefleyen bu jeli ben sevdim. Kesinlikle tekrar alabileceiğim ürünler arasına girdi. Zaten toniğini sevmiştim ama set halinde kullanmak çok daha etkili bir temizlik elde etmemi sağladı. Kokusuna gelirsek öyle muhteşem bir kokusu yok ama, rahatsız edici bir kokuda değil. Dermatolojik olarak onaylanan jel, aynı zamanda vegan olma özelliği de taşıyor. Zaten bu markanın ürünlerinin hepsi vegan. 

Eğer yağlı ya da karma bir cilde sahipseniz ve yeni bir ürün arayışında iseniz,uygun fiyatlı  bu ürüne mutlaka bir şans verin derim. 

Isana Hydro Booster Göz Kremi

Herkese merhaba,
Bugün sizlere Isana markasının göz çevresi kremiyle geldim. 

Jel yapıda olan bu krem, nemsiz ciltlere özel ve 24 saat nemlendirme vadeden bir ürün. Özel 24h- hydro kompleksi sayesinde cildin daha bakımlı ve canlı görünmesini sağlıyor. İçeriğinde bulunan kafein, cildin yenilenme hızını destekliyor. Düzenli kullanımla kuruluktan kaynaklanan ince çizgileri yumuşatıp, gerginlik hissini azaltmayı vaat ediyor. Gerginlik hissini yok etme konusunda oldukça etkili ama, çizgiler için henüz bir yorum yapamıyorum.





Ürünün jel yapıda olmasını sevdim. Genelde yüz ve göz çevremde jel nemlendiriciler kullanmayı daha çok tercih ediyorum. Jel kremler, cildi nemlendirirken yağlı bir his bırakmıyor. Makyaj öncesinde de uygulamaya uygun bir krem. İlk uyguladığınızda hafif yapış yapış bir his veriyor. Ama bu his uzun sürmüyor. Göz altlarınızı gün boyu nemli tutan güzel bir ürün.

 Ayrıca, cilt uyumu dermatolojik testlerle onaylanan bu krem, göz doktorları tarafından da test edilip onaylanmış. Lens kullananların da kullanımına uygun bir krem. Üstelik de vegan bir ürün ee daha ne olsun😊 Eğer göz çevresi kremi arayışında iseniz mutlaka bu kreme bir şans verin derim.

Diadermine Hydratant Matifiant Günlük Nemlendirici Krem

Herkese merhaba,
Bugün ki konuğumuz Diadermine'nin parlamayı gideren nemlendirici kremi 😊

Eğer karma ya da yağlı bir cilde sahipseniz cildinizi nemlendirmek için ürün bulmak bazen çok zor olabiliyor. Hem cildinizi iyi nemlendirecek, hem de yağlanmasını önleyecek bir ürün bulmak gerçekten kolay olmuyor. Çoğunlukla ürünler,karma ya da yağlı ciltlere özel yazsa da, maalesef  pek işe yaramıyor. Ama sanırım en sorunlu cilt tipi de karma ciltler. Çünkü yüzünüzün T bölgesi yağlıyken, yanaklarınız kupkuru olabiliyor. Bu da nemlendirici bulmakta ekstra zorluk demek😡 

Bu sorunu ben daha önce Neutrogena'nın yağsız nemlendiricisi ile büyük ölçüde çözmüştüm. Burada daha önce o kremi uzun uzun anlatmıştım. Eğer o yazımı okumadıysanız buradan yazıya ulaşabilirsiniz. Genel olarak memnun kaldım diyebilirim. Ama çok da etkili değildi ve daha etkili bir ürün arayışındaydım. Ürün bitince de, Diadermine'nin gece ve gündüz kremlerini denemeye başladım. O kremlerle ilgili detaylı yazıma da buradan ulaşabilirsiniz. O kremleri de sevmeme rağmen gündüz kremi aradığım yağlandırmadan nemlendirmeyi başaramamıştı maalesef.



Hala arayışım sürerken   Diadermine'nin parlamayı gideren nemlendiricisini gördüm ve  bir şans vermek istedim. Ürün normal ve karma ciltlere özel. Cildin kuru kısımlarını nemlendirirken, yağlı kısımların da parlamasını önlediğini vaat ediyor. İçeriğinde E vitamini bulunan krem, cildinizi nem kaybına karşı da koruyor. Ayrıca içeriğinde UVA/UVB filtreleri bulunduğu için, cildi güneşin zararlı ışınlarından koruyarak, erken yaşlanmanın önüne geçiyor. Daha taze, temiz ve doğal bir görünüm vaatleri arasında yer alıyor. 


Benim deneyimlerim sonucu düşüncelerim ise şöyle;
  • Cildi nemlendirmesi oldukça başarılı. Kuru olan yanaklarımı gayet iyi nemlendiriyor.
  • Parlamaya karşı da oldukça etkili. Sabah cilt temizliğinden sonra uyguladığımda gün içinde T bölgemdeki parlamayı büyük ölçüde önlüyor.
  • Normal ve karma ciltlere özel dense de, bence yağlı ciltlerin de oldukça memnun kalacağı bir ürün.
  • UVA/UVB filtreleri olması kışın da, yazında kullanılabilecek bir nemlendirici olmasını sağlıyor.
  • 25 - 55 yaş arası tüm kadınların kullanabileceği bir krem.
  • Makyaj öncesi kullanıma da uygun.
  • Üründen bezelye tanesi kadar alıp tüm yüz ve boyun bölgenize uygulayabiliyorsunuz. Az miktarda ürünle yeterli nemlendirme sağlıyor. Bu da çabuk bitmeyeceği anlamına gelir.
  • Kavanoz tarzı değil de, tüpte olması da bence ekstra bir artı. Ben bu tarz ambalajları daha kullanışlı buluyorum. Hem daha hijyenik, hem de çantada da taşınabilir oluyor.
  • Tek kötü yanı ise, içeriğinde talc ve iki farklı paraben  olması.
Benim Diadermine Hydratant Matifiant Nemlendirici hakkındaki deneyim ve düşüncelerim bu şekilde. Sizler bu ürünü denediniz mi? Ürün hakkındaki görüşlerinizi ya da bu tarz kullandığınız farklı bir ürün tavsiyesini bizimle yorumlarda paylaşırsanız sevinirim. Bir sonra ki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...


Essence Camouflage 2 in 1 Make Up & Concealer

Herkese merhaba,
Bugün sizlerle Essence markasının camouflage fondötenini inceleyelim mi?

Ben bu ürünü sevgililer günü indirimi sırasında Rossmann'dan %50 indirimle aldım. Aslında niyetim concealer ve far bazı almaktı. Fakat bu ürünün hem fondöten, hem de concealer olduğunu görünce ee tabi bir de % 50 indirimi olunca denemek istedim.


İlk denememde, ürünün arkasını iyi okumadığım ve süngerdense fırça kullanmayı tercih ettiğim için, ürünü fırçayla uyguladım ve  hayal kırıklığı yaşadım diyebilirim. Ürün bana göre aşırı yoğundu, zor dağıtılıyordu ve yüzümde adeta maske gibi duruyordu. İkinci uygulamamda ise hala arkasını okumamıştım😊 ama, nemli süngerle uygulamayı denedim. Bu sefer sonuç gerçekten iyiydi. Şimdi madde madde ürünün artılarını ve eksilerini sıralayalım.



  • Ürünün kapatıcılığı orta seviye ama, ürün miktarını arttırarak yüksek kapatıcılık elde edilebilir.
  • Kuru ve normal ciltlerin sevebileceği bir fondöten. Fakat çok kuru bir cilde sahipseniz iyi bir nemlendirme işleminden sonra uygulamanızı tavsiye ederim.
  • Yağlı ve karma ciltlerin de sevebileceği bir ürün olduğunu düşünüyorum. Benim cildim karma ve ürün beni hiç rahatsız etmedi. Sadece yağ kontrolü için bir miktar pudralama isteyebilir. Ben iki denememde de pudra uygulamadım. Uzun süre mat bir görüntü elde ettim. Fakat tüm gün yüzünüzde kalacaksa pudra gerekebilir.
  • Kalıcılığı da oldukça iyi. 7 - 8 saat makyajla kaldığım günün sonunda hala yerinde duruyordu.
  • Hem fondöten, hem de concealer olması ürünü sevmemin diğer nedeni oldu. Acil durumlarda pratik bir makyaj yapmak istenince kurtarıcı bir ürün.
  • Ürün 30 ml. ve 6 ay kullanım süresine sahip. Küçük görünse de yoğun yapısından dolayı çabuk bitecek bir fondöten değil.

  • Ürün paraben içermiyor.
  • Sevmediğim kısmına gelirsek eğer; aslında sevmemek değilde renk seçimi hatası diyebilirim. Tonu bir miktar açık geldi tenime. Ama çok büyük bir problem değil bu tabi ki.
  • Sevmediğim kısımda bir de ürünün talc ve alüminyum içermesi var maalesef. Benim görebildiklerim bu kadardı. Yukarıdaki fotoğrafı inceleyerek içeriğini görebilirsiniz.
Evet benim Essence camouflage 2 in 1 fondöten hakkındaki düşüncelerim bu şekilde. Sizler bu ürünü denediniz mi? Ürün hakkındaki düşünce ve deneyimlerinizi bizimle paylaşırsanız çok sevinirim. Bir sonraki yazımda görüşmek üzere hoşçakalın...