Güneş Kremleri Hakkında Her Şey

Biraz geç kalınmış bir yazı bu. Malum yaz geldi ve hepimiz güneş kremlerini alışverişimize dahil etmeye başladık. Aslında sadece yazın değil, kışında güneş kremi kullanmalıyız. Fakat ülkemizde ne yazık ki bu hala bir alışkanlık haline gelemedi. O nedenle güneş kremleri yazın hatırladığımız ürünler arasında. 

Ben de bugün hala güneş kremleri almayanlar olabileceğini düşünerek, size detaylı bir yazı yazmak istedim. Güneş kremleri üzerinde yazan UVA, UVB, SPF, PPD, PA gibi kavramların ne anlama geldiğini ve kimyasal güneş kremleri ile fiziksel (mineral) güneş kremlerinin neler olduğunu size anlatmaya çalışacağım. Böylece ihtiyacınıza uygun ürünü seçmenizde yardımcı olabileceğimi düşündüm.



UVA Nedir?


UVA ışınları, hem kısa, hem de uzun dalga boyuna sahip ışınlardır. Bu ışınlar bulutlardan, camdan, plajda şemsiye altında otururken, şemşiyeden ve hatta deriden bile geçip vücudumuza ulaşabilen ışınlardır. Bu ışınlara kışın da maruz kalırız. Bize ulaşan güneş ışınlarının %95'i UVA ışınlarıdır. Cildimizin dermis tabakasına kadar ulaşabilen ve kolajen ile elastini parçalayan ışınlardır. UVA ışınları cildin yaşlanmasına, kırışıklıklara ve ciltte varolan lekelerin koyulaşmasına neden olur (yenilerini oluşturmaz).

UVB Nedir?


UVB ışınları daha kısa dalga boyuna sahiplerdir ve çoğu ozon tabakası tarafından filtrelenir. Ama yaz aylarında yeryüzüne daha fazla ulaşabilir. Cildimizin bronzlaşmasına neden olan ışınlar UVB'lerdir. Kısa dalga boyuna sahip olduklarından bulutlardan ve camdan geçemez, derimizin üst katmanına etki eder. Fakat sudan geçebilir. UVB ışınları cilt alerjilerine, derideki hücrelerde, bağ dokusunda, deri damarlarında hasara neden olur. Cilt kanserine neden olan ışın UVB ışınlarıdır. Etkisinin en yüksek olduğu zamanlar ise güneşin dik olduğu öğle saatleridir. Uzmanlar bu nedenle bu saatlerde dışarıda  olmamamız konusunda uyarırlar.


SPF Nedir?


SPF cildimizin güneşe maruz kaldığı durumlarda, güneş koruyucu kremlerinin, ne kadar süre ve oranda cildimizi koruduğunu gösteren bir terimdir. Güneş kremlerinin SPF oranları 15 ile 50 arasında değişmektedir. Fakat SPF 15 ile SPF 50 arasında çok büyük bir fark yoktur koruma açısından. SPF 15 cildimizi %93, SPF 30 %97, SPF 50 ise %98 oranında korurlar. SPF 15 - 30 arasında cildimiz 1,5 saat korunurken, 30 - 50 SPF de bu 2 saate kadar çıkabilir. Tabi terleme, havuz ve denize girme gibi durumlarda bu süre daha da kısalır. O nedenle havuz ve denize girdikten sonra mutlaka güneş kreminizi tazelemeniz gerekmektedir.

Kış aylarında SPF 15 - 20 yeterli olurken, yaz aylarında daha yüksek korumalı ürünler tercih etmemiz gerekir.

PPD Nedir?


Açılımı Persistent Pigment Darkening olan bu terim, Japonlar tarafından geliştirilmiş kalıcı koyulaşma metodunu anlatmaktadır. UVA ışınlarının deriyi koyulaştırma sürecini ölçen bir uygulamadır. Üzerinde sadece PPD yazan güneş koruyucular cildinizi yalnızca UVA ışınlarından korumaktadır.


PA Nedir?


PA da tıpkı PPD gibi cildimizi sadece UVA ışınlarından korumakta olan bir sistemdir. Ürünlerin üzerinde genelde PA+, PA++, PA+++ olarak belirtilir.  Bu o ürünün ne kadar uzun süre sizi UVA ışınlarından koruduğunu gösterir. 

PA+ 2 - 4 saat, PA++ 4 - 8 saat, PA+++ ise 8 saatten fazla süre cildinizi UVA'dan korumaktadır. 

Ama etkili bir güneş koruması için, kullandığınız güneş kremlerinin sizi hem UVA, hem de UVB ışınlarından koruması gerekmektedir.

Bildiğiniz üzere bir de güneş kremlerinde kimyasal ve mineral (fiziksel) koruma diye bir durum söz konusu. Şimdi bu ürünlerin arasındaki farkları da öğrenelim o zaman.

Kimyasal Güneş Koruyucu Kremler


Kimyasal güneş koruyucular, cilt tarafından emilen ve içerisinde bulunan oksibenzon (Benzophenone-3), oktisalat (Octyl Salicylate - Ethylhexyl Salicylate ), oktinat ve avobenzone (Butyl Methoxydibenzoylmethane) gibi maddelerle bizi güneşin zararlarından koruyan ürünlerdir. Bu ürünler cildin alt tarafında, güneşten gelen zararlı ışınları absorbe ederek cildimizi korur. Etki edebilmesi ve bizi koruyabilmesi için, güneşe çıkmadan yarım saat önce uygulanması gerekmektedir. 

Bu tarz güneş koruyucular, cilt tarafından emildiği için, ciltte beyaz bir tabaka bırakmaz, giysilerde lekelere neden olmaz, yağlı bir his oluşturmaz, cilt lekelerine karşı daha yüksek koruma sağlar ve makyaj altına uygulanabilir. 

Fakat kimyasal koruma sağlayan ürünleri tercih ederken içeriğinde oksibenzone ve retinil palmitat içermeyen ürünler tercih etmeye dikkat etmek gerekiyor. Çünkü oksibenzon vücutta östrojen benzeri etikler gösterebilirken, retinil palmitat da güneş ışığına maruz kaldığında kanserojen etki gösteriyor.


Fiziksel ( Mineral) Güneş Koruyucu Kremler


Fiziksel güneş kremleri, çinko oksit ve titanyum dioksit gibi mineral bileşenler içeren ürünlerdir. Cilt tarafından emilmezler. Aksine cilt üzerinde bir tabaka oluşturarak, güneşin zararlı ışınlarını yansıtarak cildi korurlar. Güneşe çıkmadan hemen önce uygulanması korumaya başlaması için yeterlidir. Kimyasal koruyuculardan daha uzun süre koruma özelliğine sahiplerdir. Gözeneklere dolup tıkanma yapmaya neden olmazlar. Hassas ciltler için kullanılması tavsiye edilir. 

Fakat cildi bir tabaka halinde kapladığı için, güneşten almamız gereken D vitaminini almamızı engeller. Genelde de makyaj altına uygulama yapılması pek mümkün değildir. Daha kalın yapıda olduklarından cilde yedirilmesi daha zordur ve yağlı bir hisse neden olabilirler.

Biraz uzun bir yazı olduğunun farkındayım, ama güneş kremleri hakkında aklınızda hiçbir soru işareti kalmaması için detaylı bir yazı yazmak istedim. Umarım faydalı olmuştur.

6 yorum:

  1. Emeğinize sağlık. Güneş koruyucu o kadaaaar önemli ki, öneminden biraz bahsetmek isteyince yazı böyle uzayıp gidiyor işte :) Ben de yakın zamanda detaylı bir güneş koruyucu dosyası postu yazmak istiyorum.

    Blog ajandasından bloğunuzu bulup geldim bu arada, benim de kozmetik, bakım, stil hakkında yazdığım yeni bir blogum var. Takip etmek isterseniz beklerim :)

    Sevgiler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Hoşgeldiniz merak ettim yazılarınızı mutlaka geleceğim :)

      Sil
  2. Çok faydalı bir yazı olmuş, ellerinize sağlık..

    YanıtlaSil
  3. Son derece faydalı bir yazı olmuş canım

    YanıtlaSil